Küresel Piyasaların Gözü ABD’nin Enflasyon Verilerinde!
Ekonomik aktiviteye ilişkin belirsizliklerin yaşandığı bu haftayı satış ağırlıklı bir şekilde tamamlayan küresel piyasalar, gözlerini başta ABD’de enflasyon verileri olmak üzere yeni açıklanacak veri gündemine çevirdi.
Merkez bankalarının benimsedikleri para politikalarına ilişkin soru işaretlerinin devamı, açıklanan şirket sonuçlarından ve makroekonomik verilerden gelen karışık sinyaller varlık fiyatları üzerinde büyük etkiler göstermeye devam ediyor.
Bildiğiniz üzere ABD Merkez Bankası, son toplantısında veri bazlı adım atacaklarını daha güçlü bir şekilde vurgulamıştı. Hemen ardından geçen hafta açıklanan veriler ışığında tarım dışı istihdamın Temmuz ayında 187 bin kişi artış göstererek beklentilerin altında seyrettiği açıklandı. İşsizlik oranı ise bu dönemde %3,6’dan %3,5 seviyesine geriledi.
Analiz uzmanları, tarım dışı istihdamın beklenen seviyenin altında kalmasına karşın iş gücü piyasasının hala son derece sıkı kalmaya devam ettiğini belirtti. Bu durumun ABD Merkez Bankası’nın gelecek dönemlerdeki politikalarına yönelik belirsizliği de arttırdığını ifade etti.
Analistler FED’in para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl sonuna kadar %30 ihtimalle bir faiz artışına daha gidebileceğini öngördüklerini aktarıyor. Gelecek ayda ise merkez bankasının %87 ihtimalle faiz oranlarını sabit tutmasının beklendiği açıklandı.
Herkesin Amerika enflasyon verilerine kitlendiği bu dönemde FED yetkililerinin insanları sözle yönlendirmeleri de devam ediyor. FED başkanı bu konuya da açıklık getirdi. Gerçekleştirdikleri açıklamalarda insanları kaosa sürüklemek istemediklerini belirten başkan, tek amaçlarının enflasyonu düşürmek olduğundan bahsetti. Başkan Barkin geçen ayki Amerika enflasyon verilerinin de iyiye işaret olduğunu söyledi. Barkin tarafından yapılan açıklamada Fitch’in not indiriminin FED’i hiçbir şekilde etkilemediğini belirtildi.
Fitch Ratings Amerika Birleşik Devletleri’nin uzun vadeli kredi notunda bir değişiklik yapmıştı. Geçmiş dönemde “AAA” olan kredi notu “AA+” olarak değiştirildi. Bu süreçte görünüm de negatiften durağana döndürüldü. Yaşanan bu gelişmeler ABD piyasalarındaki risk iştahında gerilemeye sebep oldu. Tahvil piyasalarında devam eden satış ağırlıklı seyir de Cuma günü açıklanan verilerin ardından son buldu.
Amerika Birleşik Devletleri’nin 10 yıllık tahvil faizi 4.20 olarak açıklanırken bu değer son 15 yılın zirvesiydi. Tarım dışı istihdam verilerinin beklentilerin altında kalmasının ardından bu faiz değeri de 15 puanlık bir düşüşle 4.05 seviyesine geldi.
Uzmanlar Amerika enflasyon endişeleri ile birlikte ekonominin hala güçlü olduğuna dair sinyallerin tahvil piyasalarındaki satış baskısını arttırdığını söyledi. Gelecek haftada açıklanacak olan Amerika enflasyon verilerinin varlık fiyatlarında yaşanan oynaklığı da arttırmasını beklediklerini belirttiler.
Diğer bir yandan Suudi Arabistan’ın petrol arzını daha da düşük seviyelere çekebileceğine yönelik endişeler var. Çin’de mevcut hükümetin ekonomik aktiviteyi üst seviyeye çekmek adına attığı adımlarla petrol fiyatları yükseliş eğilimini altıncı haftaya taşımayı başardı. Bunun üzerine FED’in para politikalarına dair belirsizliklerin olması altının ons fiyatını da baskıladı.
Geçen hafta altının ons fiyatı %0,8 değer kaybıyla 1.943 dolar oldu. Brent petrolün varil fiyatı ise %1,8 değer kazancı yaşayarak haftayı 85,9 dolar ile kapattı.
ABD’de de Bütün Gözler Enflasyon Verilerinde!
Amerika Birleşik Devletleri’nde pay piyasaları geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir izlerken, Perşembe günü herkese açıklanacak olan Amerika enflasyon verileri yatırımcıların odak noktasına yerleşti.
Her ne kadar Amerika ekonomisinde yumuşak iniş senaryoları güç kazanmaya devam etse de başta enflasyonun gidişatı olmak üzere tüm belirsizliklerin devam etmesi piyasalarda doğru yolu bulmayı çok zor bir hale getiriyor.
Hafta boyunca açıklanana şirket finansal sonuçları da istenen netliği insanlara sunamadı. Verilerde söz konusu olan durumlar risk algısını daha da arttırdı. Buna göre e-ticaret devi Amazon’un yılın ikinci çeyreğinde elde ettiği gelir, piyasa beklentilerinin üzerinde yer aldı. Ancak Apple için aynı durum söz konusu değildi. Apple gelirlerinde Nisan-Haziran seviyesine geri düştüğünü açıkladı.
Amerika’da açıklanan makroekonomik verilere göre ABD’de özel sektör istihdamı geçen ay 324 bin kişi artış gösterdi. Böylece 189 bin seviyesinde olan piyasa verileri de geride bırakılmış oldu. JOLTS Açık İş Sayısı da açıkladığı verilerde Haziran’da 9 milyon 582 bin ile birlikte Nisan 2021 tarihinden itibaren en düşük seviyeyi insanlara sundu.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat endeksi, Temmuz ayında 46,4 ile piyasa beklentilerinin altında seyrederken imalat sanayisinde daralmanın sürdüğünü gösterdi. Yaşanan bu durumla birlikte geçen hafta New York borsasında S&P 500 endeksi %2,27, Dow Jones endeksi %1,1 ve Nasdoq endeksi %2,85 değer kaybı yaşadı.
7 Ağustos ile başlayacak olan yeni haftanın veri takvimi içerisinde Salı günü dış ticaret dengesi ve toptan stoklar, Perşembe günü tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ve hazine bütçe dengesi, Cuma günü ise üretici fiyatları endeksi (ÜFE) ile Michigan tüketici güven endeksi verileri her an takip edilecek.
Avrupa’da Büyüme Verileri Beklentinin Üzerine Çıktı!
Avrupa borsalarına bakıldığında da geçen hafta satış ağırlıklı bir seyir söz konusuydu. İngiltere Merkez Bankası, politika faizinin 25 baz puan arttırıldığını ve %5,25 seviyesine yükseldiğini duyurdu. Banka böylece politika faizini son 15 yılın en yüksek seviyesine çekmiş oldu.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey ise faizlerin zirveye ulaştığını söylemek için henüz çok erken olduğunu söyledi. Yapılan açıklamaların ışığında Avro Bölgesi’nde Haziran ayında %5,5 olan yıllık enflasyon, Temmuz ayında %5,3 seviyesine gerileri. Bölgedeki TÜFE ise bir önceki aya göre %0,1 azalma gösterdi.
Avrupa’da enflasyon baskısı Amerika enflasyon baskınına göre hala çok daha kuvvetli durumda. Bölgede ekonomik aktiviteyi resesyona sebebiyet vermeden soğutma çabaları da sürekli olarak devem ediyor. Ancak çekirdek enflasyondaki inatçı tutum şahin politikaların bölgede devam edebileceğine dair bir sinyal olarak da görülüyor.
Bölgeden duyurulan verilere göre Avro Bölgesi’nde 2. Çeyrek GSYH önceki çeyrek ile karşılaştırıldığında %0,3 artış gösterdi. Yıllık yüzde ise %0,6 seviyesinde oldu ve beklentilerin üzerinde seyretti.
Büyüme rakamlarının beklentilerin üzerinde olması gelecek dönem para politikalarına dair soru işaretlerinin devam etmesine sebep oluyor. Ayrıca bölge genelinde ekonomik aktiviteye dair endişelerin devam etmesi fiyatlandırmayı son derece zorlu kılıyor.
Geçtiğimiz hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi %1,69 geriledi. Almanya’da DAX endeksi %3,14 gibi ciddi bir büyüklükte geriledi. Hemen ardını %2,16 ise Fransa’dan CAC 40 endeksi takip etti. İtalya’da ise MIB 30 endeksi %3,21 geriledi.
Gelecek hafta Almanya’da sanayi üretimi, yine Almanya’da TÜFE verileri ve Cuma gücü İngiltere’de sanayi üretimine dair ikinci bir toplantı ile birlikte çeyrek büyüme verileri takip ve analiz edilecek.
Yurtiçi Piyasalar Cari İşlemler Dengesine Odaklanmış Durumda!
Yurt içerisinde geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı %4,72 artışla tamamlayarak tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Gördüğü en yüksek seviye puanını da 7.427,10 seviyesine taşımış oldu.
Geçtiğimiz hafta açıklanan TÜİK verilerine bakıldığında enflasyon Temmuz ayında %9,49 artış gösterdi. Yıllık bazda ise bu değer %47,83 olarak hesaplandı. Amerika enflasyon verilerinden önce açıklanan Türkiye enflasyon verilerinin sonrasında merkez bankası tarafından da fiyat gelişmeleri raporu hazırlandı.
Hazırlanan bu rapor ışığında enflasyondaki artışta birçok farlı etmenin söz konusu olduğundan bahsedildi. Vergilerdeki yükselme, yönetilen ya da yönlendirilen kalemlerindeki fiyat artışları, ücret artışları ve Türk Lirası’nın yaşadığı değer kaybının enflasyonda etkili olduğundan bahsedildi.
