Altın ve Doların Kaderi Belli Oluyor! Beklentiler Yüksek!
Altın ve dolar ile ilgili dikkat çeken gelişmeler ortaya çıktı. FED tarafından 6 Eylül Çarşamba günü açıklanan Bej Kitap raporuna göre, ABD’de ekonomik büyüme Temmuz ve Ağustos aylarında yavaşlayan enflasyon baskıları ve soğuyan işgücü piyasası sebebiyle ılımlı bir seyir izledi. FED tarafından yapılan faiz artışlarının tamamlandığı veya tamamlanmak üzere olduğuna dair beklentiler de bu rapor ile desteklendi. Peki, açıklanan bu raporun dolar ve altına etkileri neler olacak?
FED tarafından yayınlanan Bej Kitap raporuna göre tüketici harcamalarındaki artışın beklenenin daha üzerine olduğu belirtildi. Fakat bazı bölgeleri iş bağlantıları ve müşterilerin aşırı tasarruflarının azalması sebebiyle harcamaları desteklemek adına krediye daha fazla güven duydukları belirtildi.
Diğer yandan ABD ekonomisinin dayanıklılık işaretlerini göstermeye devam etmesi sebebiyle FED’in faiz oranlarını uzun bir süre yüksek seviyede tutacağına dair iddialar da güçleniyor. FED’in 12 bölgesel banka bölgesinin büyük bir kısmına göre fiyat artışı ülke genelinde yavaşladı. Kâr marjları da hızlı bir şekilde düşmeye başladı. İşletmeler fiyatlara daha duyarlı bir şekilde müşterilere yansıtmanın git gide zorlaştığını söylediler.
Ayıca yayınlanan raporda tüketici sektörünün kenarlarındaki bazı yıpranmalara dikkat çekilerek, yükselen sayıdaki hane halkının Covid-19 salgını döneminde biriktirdikleri tasarrufları tükettikleri ve borçlanmaya çok daha fazla yöneldikleri belirtildi. Aynı zamanda rapor, daha fazla hane halkının borçlarını yönetmekte zorluk yaşadığına dair kanıtlar buldu.
FED Yetkilisi Piyasalardan Sabır Beklediklerini Belirtti!
Boston FED Başkanı Susan Collins, enflasyonu düşürmek adına ilerleme kaydedildiğini fakat şimdi para politikasında “sabırlı ve bilinçli” olma zamanı olduğunu ve Merkez Bankası’nın para politikası adımlarını atarken dikkatli davranması gerektiğini vurguladı.
“Enflasyonun uzun bir süre daha yüksek seviyede seyretme riski, para politikasının aşırı kısıtlayıcı bir duruşunun faaliyetlerde fiyat istikrarını sağlamak adına gerekenden daha büyük bir yavaşlamaya yol açma riskine göre tartılmalıdır” şeklinde konuştu.
“Bu doğrultuda dikkatli, sabırlı ve bilinçli bir politika yaklaşımı benimsenmeli. Bugüne kadar Merkez Bankası tarafından atılan adımların etkilerinin değerlendirilmesi adına zaman tanınmalı ve sonrasında uygun şekilde hareket edilmeli” dedi.
Sabır etmenin FED’in seçimlerinde kararlı olmayacağı ya da %2’lik enflasyon hedefine ulaşmada bir miktar yumuşama olacağı anlamına gelmediğini söyleyen Collins, ekonominin fiyat istikrarı yakalamak için net bir yörüngeye sahip olmasını sağlamanın biraz zaman alacağını vurguladı.
Collins yaptığı konuşmasında, “Bazı ılımlılık hareketlerinin olduğunu kabul etsek de talep arzı geride bırakmaya ve fiyat baskısı yaratmaya devam ediyor. Ayrıca hizmet sektörü fiyat baskılarının mallar için olanlar kadar hızlı bir şekilde düşüş göstermiyor.
“Benim uzman görüşüme göre, son dönemdeki iyileşmeleri enflasyonun %2’ye geri dönüş yolunda olduğuna dair bir kanıt olarak kabul etmek için oldukça erken” dedi.
Collins, işçi talebinin arzı geçme sürecinin devam ettiğini ve ücret artışının yüksek seviyelerde olduğunu belirterek, “İşgücü piyasasında talebin ve arzın yeniden dengelenmesi için daha gidilecek çok büyük bir yol var” diye konuştu.
Collins, FED’in bu dönemden sonra faiz oranları konusunda ne yapmasını istediğini belirtmezken, Merkez Bankası’nın çok fazla ekonomik strese sebep olmadan hedeflerine ulaşabileceğinden umutlu olduğunu belirtti.
“Önemli bir yavaşlamanın gerekli olduğunu inancındayım.” ifadelerini kullanan Collins, “Fiyat istikrarı, düzenli bir yavaşlama ve yalnızca mütevazi bir işsizlik oranı artışı ile sağlanabilir. İdeal düzende olumlu işgücü arz dinamiklerinin bir kısmı da korunmuş olur.” şeklinde açıklamada bulundu.
Collins, faiz oranlarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesi’nin bu sene oy verme hakkı bulunan üyelerinden bir tanesi. 19-20 Eylül tarihlerinde toplanacak olan FOMC’de Collins de oyunu kullanacak.
