Türk Kuyumculuk Sektörü Dünya’da 1 Numara Oldu!
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı olarak görev yapan Mustafa Atayık yaptığı açıklamada, kuyumculuğun bugün itibariyle 40 bin işletmesiyle 250-300 bin kadar doğrudan olmak üzere aileleri ile birlikte 1,5 milyon kişinin ekmek kapısı olduğunu söyledi.
Kuyumculuğun Kapalıçarşı ekolüyle dünyada tanınmış, geliştirdiği özgün ürünler ve koleksiyonlar ile ekonomiye en çok katma değer yaratan sektör olma özelliğini taşıdığını ifade eden Mustafa Atayık, 27 sektörün ihracatının kilogram değeri 1,44 dolar olurken bu sektörün ihracatının kilogram değerinin 600-700 dolar seviyesinde olduğunu belirtti.
Mustafa Atayık, “Türk kuyumculuğu zamanında sipariş tesliminde dünya birincisi konumunda. İhracat rakamlarına göreyse dünya ikincisi. Üretimde dünya üçüncüsü ve Pazar payında dünya beşincisi. Şuanda dünya mücevher pazarında Türk kuyumculuğu %7’nin üzerinde bir pazar payına sahip. Türkiye şuanda dünyadaki 208 ülkeden 160 tanesine kuyumculuk sektöründe ihracat gerçekleştiriyor. Yıllık ihracatta karşımıza çıkan meblağ 7,5 milyar dolar. Turistik bölge satışları, yurt içi satışları ve DİR işlemleri ile birlikte yıllık 25 milyar dolar işlem hacmi olan bir sektör.” dedi.
Türkiye’de altının vatandaşlar tarafından önemli bir yatırım aracı olarak kullanılması sebebiyle devlet tarafından takibinin “cari hesap” üzerinden değil, “finans hesabı” adı altında olması gerektiğini söyleyen Atayık şunları belirterek sözlerine devam etti:
“Eğer sektörümüz kota uygulaması sebebiyle uluslararası fiyatlardan farklı fiyatlarla ham madde temizi yapmak zorunda kalırsa firmalarımızın hem yurt içerisindeki üretimleri azalır hem de yurt dışındaki rekabet şansı düşer. Bunun yanında kota uygulaması sebebiyle piyasada oluşan ikili fiyat, perakende esnafımızla altın ve altın takı alışverişi yapan vatandaşlarımızı olumsuz bir şekilde etkiliyor. Ne yazık ki bu durum esnaf il vatandaş arasında fiyat bazlı tartışmaları gündeme getirmekte ve yurt içerisinde altın son tüketiciye daha pahalıya satılmış olacak.”
Sektör 270 Ton Altına İhtiyaç Duyuyor!
“Bizim hammaddemiz kıymetli taşlar ve madenler. Bu ürünleri temin etme yollarımız; hurda dönüşü, yurtiçi üretimler ve bunlardan arda kalan hammadde ihtiyacı da ithalat ile karşılanır. Ayrıca, yapılan ithalatın tamamı bizim sektörümüze ait değil. Bu da yanlış bilinen konulardan bir tanesi.“
“Sektörün yılık altın ihtiyacı yaklaşık 270 ton seviyesinde seyrediyor. Son 29 senenin istatistiklerine göz gezdirildiğinde yıllık ortalama 160-165 ton altın ithal edildiği gözlemleniyor. Türkiye’deki madenlerin üretimi 42 ton seviyesinde ve hurda dönüşü 68 ton civarında.”
25 Ağustos 2023 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Çelik ve diğer yetkili kişilerin katıldığı toplantıda sektör temsilcileri olarak bu bilgileri aktardıklarını söyleyen Mustafa Atayık, “Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye hanımefendinin ve bakan yardımcımızın konulara son derece hakim olduklarını, çözük odaklı bir anlaşık içerisinde, doğru uygulamaları devreye sokmakta kararlı olduklarını hissettik.” dedi.
“Toplantı son derece verimli geçti. Yetkililerimizin piyasanın rahatlamasını sağlayacak adımları atmakta oldukça kararlı olduklarını gördük. Bu konuda olumlu düzenlemeler için beklenti içerisindeyiz. Bu vesileyle Merkez Bankası başkanımıza ve bakan yardımcımıza pozitif yaklaşımları sebebiyle yeniden teşekkür etmek isterim.”
Mustafa Atayık, senelerdir bu sektörü kayıt dışına iten, Enflasyon Muhasebesi sistemi yerine Altın Esaslı Muhasebe sisteminin getirilmesi durumunda tüm sorunların çözülmüş olabileceğini, o zaman tüm veri, data ve bilginin daha net bir hale geleceğini belirtti.
Diğer yandan bazı mücevherlerin ve altınların ithalatına getirilen %20 ek mali yükümlülük konusundaysa iç piyasada yerli üretimi ve istihdamı desteklediği için olumlu baktıklarını sözlerine ekledi.
